Bir mucizeye imza attı; Akademi Hastanesi

Akademi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Nuri Hüseyinoğlu sayesinde ‘yaşamaz’ denilen anne, ‘kurtulmaz’ denilen bebeğini kucağına aldı

Karamürsel’de yaşayan Sema-Hakkı Soybelli çifti, 8 yıl aradan sonra bir çocuk sahibi daha olmak istediğinde büyük bir sorunla karşılaştı. Sema Hanım, hamileliğinin 6. ayında plasentada problem olduğunu öğrenince, Soybelli çifti için sıkıntılı günler başladı. Öyle ki gerek Sema Hanım’ın takibini yapan doktorun gerekse danıştıkları diğer doktorların ‘Anneyi ya da bebeği kaybedebiliriz’ demesi üzerine Soybelli çiftinin dünyası adeta başına yıkıldı. Ta ki Akademi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Nuri Hüseyinoğlu ile tanışıncaya kadar. Gelin, Soybelli çiftinin ikinci kızları minik Duru’nun doğum hikayesini kendilerinden dinleyelim ve bir mucizeye tanıklık edelim.

İkinci kez anne-baba olmaya hazırlanırken ciddi bir sorun olduğunu öğrendiğinizde ne hissettiniz?

Sema Soybelli: Hamileliğimin 5. ayına kadar bir sorun yoktu, 6. aya girdiğimizde plasentanın çok aşağıda ve rahme yapışık olduğunu öğrendik. Hamileliğim boyunca takibimi yapan doktor ve danıştığımız diğer doktorlar çok ciddi bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu söyledi. Hatta ‘Çok kanama olur, anneyi ya da bebeği kaybedebiliriz’ dediler. Ciddi riskler taşıdığı için bu operasyonu herkesin yapamayacağını söylediler. Çaresizce iyi bir doktor arayışına giriştik.

Hakkı Soybelli: Çok kötü durumdaydık, özellikle eşim psikolojik olarak çökmüştü çünkü gittiğimiz hastaneler ve doktorlar bizi çok korkutmuştu. Çok yıpratıcı bir süreçti. Eşimi ve bebeğimizi kaybedeceğimi düşünmek bile korkunçtu.

Akademi Hastanesi ile yolunuz nasıl kesişti?

Sema Soybelli: Akademi Hastanesi’ni biliyordum, Nuri Bey’in adını da çok duymuştum. Hamile kaldığım dönemde yakınlarım Nuri Bey’i tavsiye etmişti ancak Karamürsel’de yaşadığım için gidip-gelmek zor olur düşüncesiyle, vazgeçmiştim. Böyle bir sorunla karşı karşıya kalınca aklıma ilk olarak Akademi Hastanesi geldi. Hemen randevu aldık ve Nuri Bey ile görüşmeye gittik. Nuri Bey’in yaptığı açıklamalar bizi çok rahatlattı.

Hakkı Soybelli: Nuri Bey ile konuştuktan sonra eşim çok rahatladı. Doktorumuz, riskleri ve ihtimalleri anlattı ancak karamsar bir tablo çizmedi. Doktorumuza güvendik ve kontroller için Akademi Hastanesi’ne gidip gelmeye başladık.

Çok riskli bir ameliyata girdiniz, bize biraz doğum anından bahseder misiniz?

Sema Soybelli: Doğuma girerken çok karışık duygular içindeydim. Bebeğimi kucağıma alacağım için mutluydum ama ameliyatın gerginliği vardı. Çok riskli bir ameliyattı ancak panik yapmadım.

Hakkı Soybelli: Ameliyathanenin kapısında bekliyorduk, Nuri Bey gelip bizi sürekli bilgilendiriyordu. Zaten son haftalarda sıkça görüşmeye başlamıştık. Sağ olsun, Allah razı olsun bize her türlü olanağı sağladı, en önemlisi heyecanımızı yatıştırdı, bizi sakinleştirdi. Doktorumuz ve tüm ekip her türlü ihtimale karşı tüm hazırlıkları yapmıştı.

Sonrasında neler oldu?

Sema Soybelli: Biz aslında işin ciddiyetinin pek farkına varamamışız, doğumdan sonra öğrendik. Doğum sonrasında sarıldık, birlikte ağladık.

Hakkı Soybelli: Eşim doğumhaneden çıktı, odaya geldik. Misafirlerimiz vardı, oda kalabalıktı. Nuri Bey geldi, sarıldı, ağladık. Hepimiz için zor bir süreç sona ermişti. Büyük kızım ona ‘mucize doktor’ diyor. Bir doktor değil, bir abi kazandık.

Previa ve perkreata ameliyatı

Soybelli çiftinin yaşadığı sancılı süreci bir de Akademi Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum

Uzmanı Op. Dr. Nuri Hüseyinoğlu’ndan dinleyelim: “Sevgili hastam Sema Hanım’ın rahatsızlığı; bebek ile anne arasındaki ilişkiyi sağlayan ve bebeğin eşi tabir edilen plasentanın; rahim ağzını tamamen kapatmış olması ve bebeğin eşinin rahim duvarına yapışık olması durumudur. Previalı gebelerde plasenta, uterusun kasılma özelliği olmayan alt segmentine yerleştiği için bazen aşırı kanama olabilir. Böyle durumlarda hastanın kanamasını durdurmak için özel ve zor cerrahi tekniklerin uygulanması gerekebilir. Bu ameliyatın tecrübeli bir kadın doğum uzmanı tarafından, yoğun bakım ünitesi olan donanımlı bir hastanede yapılması gereklidir. Bu tür hastaların her hastanede ameliyat olması uygun değildir.

Previa ve perkreata ameliyatları, deneyimli ellerde başarıyla yapılır ve genelde kan transfüzyonu gerekmez ya da çok az gerekebilir. Eğer tanı konulmadan previa ameliyatı yapılırsa, durdurulamayan kanamalar olabilir ve çok aşırı kan transfüzyonu gerekebilir. Değişik teknikler kullanılarak yapılan girişimlerle kanama durmazsa, rahmin alınmasına ve ardından yoğun bakım sürecine ihtiyaç duyulabilir. Buradaki en kritik nokta doğumdan önce previa ve perkreata tanısının konulmuş olması, ikinci önemli nokta ise ameliyatın deneyimli bir ekip tarafından, kan ve kan ürünlerine ulaşımın mümkün olduğu donanımlı bir hastanede yapılmasıdır. Bu güzel aileyi tanımaktan, çok zor bir operasyonu başarılı bir şekilde tamamlamış olmaktan hem hekim hem de insan olarak tarif edemeyeceğim kadar gurur ve mutluluk duyuyorum… Bu mucizenin içinde olduğum için Allah’a, Akademi Hastanesi ekip arkadaşlarıma ve bu şahane aileye teşekkür ederim.”