Obezite Nedir? Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Op. Dr. Deniz Gülhan
OBEZİTE NEDİR?
Obezite günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Obezite genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması sonucu boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının arzu edilen düzeyin üstüne çıkmasıdır.Yetişkin erkeklerde vücut ağırlığının -18’i, kadınlarda ise %20-25’ini yağ dokusu oluşturmaktadır. Bu oranın erkeklerde %25, kadınlarda ise %30’un üstüne çıkması obeziteyi oluşturmaktadır. Günlük alınan enejjinin harcanan enerjiden fazla olması durumunda, harcanamayan enerji vucutta yağ olarak depolanmakta ve obezite oluşumuna neden olmaktadır. . Anlaşılacağı üzere obezite; besinlerle alınan enerjinin (kalori) harcanan enerjiden fazla olması ve fazla enerjinin vücutta yağ olarak depolanması (%20 veya daha fazla) sonucu ortaya çıkan, yaşam kalitesini ve süresini olumsuz yönde etkileyen bir HASTALIK olarak kabul edilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından da obezite, sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi olarak tanımlanmıştır. (Türkiye halk sağlığı kurumu)
OBEZİTE NASIL ÖLÇÜLÜR ve SINIFLANDIRILIR
Basit olarak obezite BMI(Vücut kitle endeksi ) değeriyle ölçülebilir. BMI kilonun uzunlugun karesine bölünmesiyle ortaya çıkan rakamsal bir sonuçtur ve obezite bu sonuca sınıflandırılır.
Dünya Sağlık Örgütütarafından belirlenmiş sınıflamaya göre;
- Kısaca yapılacak bir sınıflamayla
- 18.5 altında BMI Az kilolu
- 18.5 – 24.9 Normal Kilo
- 25.0 – 29.9 Fazla Kilo
- 30.0 – 39.9 Obez
- 40.5 ‘ın üzeri Morbid (ciddî) obez olarak belirlenmiştir
BEN OBEZ MİYİM?
Boyu 170 cm kilosu 120 kg olan bir kişinin BMI değeri:1,7*1,7=2,89 120/2,89=41,5 olup morbid obezite hastasıdır ve mutlak tedavi gerektirir. Dünya sağlık örgü BMI değeri 30 ve üstü olan tüm kişileri obez kabul etmiştir
NEDEN OBEZ OLURUZ?
Obezite hastalığı sık sık ve yüksek oranlarda kalorili beslenme düzeniyle yaşayan, fiziksel olarak etkinliğin ya da egzersiz yapmanın az olduğu kişilerde görülmektedir. Bunun dışında genetik olarak yatkın olma, hormonal bozukluklar, psikolojik sorunlar ve akabinde kullanılan antipsikotik ilaçlar da obeziteyi tetikleyen sebepler arasındadır. Halk arasında, obezite hastalığının metabolizma hızının düşüklüğüyle ilişkili olduğu yönünde bir kanı olsa da, bu aslında nadir görülen bir sebeptir. Yapılan çalışmalar şişmanlık oluşumunda kalıtım veya genetik faktörlerin% 25-40 oranında rol oynadığını göstermiştir. Şişman kişilerin çocuklarında şişman olmayanlara göre şişmanlık görülmesi 2-3 kat fazladır. Anne ve babanın her ikisinin şişman olması durumunda çocukların%80′ ninde erişkin yaşta şişmanlık gelişir.
OBEZİTE NE GİBİ SORUNLAR YARATIR?
-İnsülin direnci – Hiperinsülinemi
-Tip 2 Diabetes Mellitus
-Hipertansiyon
-Koroner arter hastalığı
-Hiperlipidemi – Hipertrigliseridemi
-Metabolik sendrom
-Safra kesesi hastalıkları
-Bazı kanser türleri (kadınlarda safra kesesi, endometriyum, yumurtalık ve meme kanserleri, erkeklerde ise kolon ve prostat kanserleri )
-Osteoartrit
-Felç
-Uyku apnesi
-Karaciğer yağlanması
-Astım
-Solunum zorluğu
-Gebelik komplikasyonları
-Menstruasyon düzensizlikleri
-Aşırı kıllanma
-Ruhsal sorunlar (Anoreksiya nevroza (yemek yememe) veya Blumia nevroza (kusarak yediği besinlerden yararlanmama),
-Binge eating (tıkınırcasına yeme), gece yeme sendromu gibi ortaya çıkabilir veya bir şeyi daha fazla yiyerek psikolojik doyum sağlamaya çalışma)
-Toplumsal uyumsuzluklar
-Özellikle sık aralıklarla ağırlık kaybetme ve kazanma sonucunda deri altı yağ dokusunun fazla olması nedeniyle deri enfeksiyonları, kasıklarda ve ayaklarda mantar enfeksiyonları
-Kas-iskelet sistemi problemleri
OBEZİTE TEDAVİ EDİLEBİLİR BİR HASTALIK MIDIR?
Obezite tedavisi, bireyin kararlılığı ve etkin olarak katılımını gerektiren, tedavisi zorunlu, uzun ve süreklilik arz eden bir süreçtir. Obezitenin etiyolojisinde pek çok faktörün etkili olması, bu hastalığın önlenmesi ve tedavisini son derece güç ve karmaşık hale getirmektedir. Bu nedenle obezite tedavisinde hekim, diyetisyen, psikolog, fizyoterapistten oluşan bir ekip ve multidisipliner bir yaklaşım gerekmektedir. Aşağıdaki tedavi yöntemlerinin yalnızca birini seçmek yanlış bir seçenektir obezite tedavi secenekleri bir arada kullanıldığında başarılı sonuçlar elde edilmektedir.
Obezite tedavisinde amaç, gerçekçi bir vücut ağırlığı kaybı hedeflenerek, obeziteye ilişkin morbidite ve mortalite risklerini azaltmak, bireye yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırmak ve yaşam kalitesini yükseltmektir. Vücut ağırlığının 6 aylık dönemde azalması, obezitenin yol açtığı sağlık sorunlarının önlenmesinde önemli yarar sağlamaktadır. Obezite tedavisinde kullanılan yöntemler 5 grup altında toplanmaktadır. Bu yöntemler;
Obezitede beslenme tedavisi ile:
- Vücut ağırlığının, boya göre olması gereken (BKİ= 18.5 – 24.9 kg/m2) düzeye indirilmesi hedeflenmelidir. Tıbbi beslenme (diyet) tedavisinin bireye özgü olduğu unutulmamalıdır. Başlangıçta belirlenen hedefler, bireyin olması gereken ideal ağırlığı olabildiği gibi, ideal ağırlığının biraz üzerinde de olabilir.
- Uygulanacak zayıflama diyetleri yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri ile uyumlu olmalıdır. Amaç, bireye doğru beslenme alışkanlığı kazandırılması ve bu alışkanlığını sürdürmesidir.
- Vücut ağırlığı boya göre olması gereken (BKİ= 18.5 – 24.9 kg/m2) düzeye geldiğinde tekrar ağırlık kazanımı önlenmeli ve kaybedilen ağırlık korunmalıdır.
Egzersiz tedavisinin ağırlık kaybını sağlamadaki etkisi halen tartışmalı olsa da, fiziksel aktivitenin yağ dokusu ve karın bölgesindeki yağlanmayı azalttığı, diyet yapıldığında görülebilen kas kütle kayıplarını önlediği kesin olarak kabul edilmektedir. Egzersiz tedavisi ile, tıbbi beslenme tedavisini destekleyici nitelikte bireylerin ağırlık kazanımları engellenebilmekte, zayıflama ve tekrar ağırlık kazanmanın önlenmesi sağlanmaktadır.
Yetişkinlerin her gün ortalama 30 dakika orta şiddette egzersiz yapması önerilmektedir. Bu düzey bir aktivite günlük 840kj (200kkal) enerji tüketimini sağlar. Obez kişilerde her gün fiziksel olarak aktif olmak amaçlanmaktadır. Enerji harcaması kişinin vücut ağırlığı ve aktivite şiddetine göre değişir.
Egzersiz tedavisinin temel ilkeleri aşağıda belirtilmiştir :
- Egzersizin Türü ; Yürüyüş, Günlük Yaşam Aktivitelerinde Artış, Direnç Egzersizleri
- Egzersizin Sıklığı; Her gün veya en az 5 gün/hafta
- Egzersizin Süresi; 40-60 dk/günde 1 kez, 20-30 dk/günde 2 kez
- Egzersizin Şiddeti; Maksimal Oksijen Tüketiminin % 50-70’i
Obez bireyde, egzersiz programının uygulanmasında dikkat edilmesi gereken en önemli konular, enerji harcamasını artırırken yaralanma riskinin en düşük düzeyde tutulmasıdır. Önerilen egzersiz programı, bireye özgü olmalı, eğlenceli, uygulanabilir ve bireyin günlük yaşam alışkanlıkları ile uyumlu olmalıdır.
Vücut ağırlığının denetiminde davranış değişikliği tedavisi, fazla ağırlık kazanımına neden olan yemek yeme ve fiziksel aktivite ile ilgili olumsuz davranışları olumlu yönde değiştirmeyi veya azaltmayı, olumlu davranışları ise pekiştirerek yaşam biçimi haline gelmesini amaçlayan bir tedavi şeklidir. Davranış değişikliği tedavisinin basamakları:
- Kendi kendini gözlemleme
- Uyaran kontrolü
- Alternatif davranış geliştirme
- Pekiştirme, kendi kendini ödüllendirme
- Bilişsel yeniden yapılandırma
- Sosyal destek
Obezite tedavisinde kullanılacak ilaçlar hafif ve orta derecede ağırlık fazlalığı olan bireyler için uygun değildir. Kullanılan ilaçların, sağlık yönünden güvenirliliğinin saptanmış olması, obeziteye neden olan etiyolojiye uygun bir etki göstermesi, kısa ve uzun dönemde önemli yan etkisinin olmaması ve bağımlılık yapmaması ve bu tür ilaçların mutlaka hekim tavsiyesi ve kontrolünde kullanılması gerekliliği büyük önem taşımaktadır.
Obezite tedavisinin başarılı olması için hastanın ilaç tedavisinin yanı sıra tıbbi beslenme tedavisi ve egzersiz tedavisini sürdürmeyi kabul etmesi ve düzenli olarak kontrollere gelmesi gerekmektedir.
Obezitede cerrahi yaklaşım temelde iki aşamalıdır. Bariyatrik cerrahide amaç vucuda alınan enerjinin azaltılmasına yöneliktir. Bu amaçla gastrik bypass ameliyatları(hem emilim bozan hem de mide hacim küçültücü) , mide hacim kücültücü ameliyatlar yapılmaktadır verilen fazla kiloların ardından Vücudun çeşitli bölgelerinde lokalize olmuş mevcut yağ dokularının uzaklaştırılmasıdır. Bu tedavi estetik ağırlıklıdır .
OBEZİTE CERRAHİSİ NEDİR?
Obezite cerrahisi şu anda tüm dünyada en etkili en başarılı en hızlı ve kalıcı kilo vermeyi sağlayan tedavi yöntemidir. Şu unutulmamalıdır ki obezite multidsipliner yaklaşım gerektiren bir hastalıktır. Bu tedavideki en büyük etken hastadır kalıcı bir tedavi için mutlaka hasta uyumu gereklidir.
OBEZİTE CERRAHİSİ HANGİ HASTALARA YAPILIR?
BMI endeksi 40 ve üzeri olan diğer tedavi yöntemleriyle başarı sağlanamamış olan hastalara önerilmektedir. Bununla birlikte BMI indeksi 35 olup ek hastalığı olan kişilerde de önerilmektedir. Operasyon sonrası ilk 24 ay gebe kalınması önerilmediğinden kısa vadede gebelik planlayan hastalara önerilmemektedir.
OBEZİTE CERRAHİSİ TEKNİKLERİ NELERDİR
Öncelikle obezite cerrahi tekniklerinin tamamı laparoskopik (kapalı) yöntemle yapılan operasyonlardır. Bazı durumlarda açık cerrahiye geçilmektedir.
Obezite cerrahisi 2 kısma ayrılabilir.
1- Hacim küçültücü ameliyatlar
2- Emilim bozucu ameliyatlar
OBEZİTE
Obezite nedir:
– nefes alamamak
-yürüyememek
-uyuyamamak
-aynada kendine bakamamak
-kıyafet alamamak
-tuhaf bakışlara maruz kalmak
-eşleriyle problem yaşamak
-kendini beğenmemek
-kendini başkalarının yerine koyma
-özgüven kaybı
-ve benzerleri ;
-YAPAMAMAKTIR!!!!
-ÇARESİZLİKTİR
-UMUTSUZLUKTUR
-MUTSUZLUKTUR
ANCAK ÇARESİZ VE UMUTSUZ DEĞİLSİNİZ
Obezite tedavi edilebilir mi?
Unutulmamalıdır ki obezite bir HASTALIKTIR!!! Obezite aynı zamanda CERRAHİ bir hastalıktır. Tıpkı fıtık tıpkı safra kesesi , tıpkı apendisit gibi. Peki bu hastalıklarımız cerrahi olarak tedavi olabiliyorken obezite neden olmasın!
1-diyet tedavisi
2-egzersiz tedavisi
3-davranış değişikliği tedavisi
4-medikal tedavi
5-CERRAHİ TEDAVİ (EN BAŞARILI SEÇENEK)
Ancak obezite tedavisi multidisipliner(yani bu tedavi yöntemlerinin hepsinin bir arada olduğu) yaklaşımı gerektirmektedir. Obezitede cerrahi yaklaşım temelde iki aşamalıdır;
Bariyatrik cerrahide amaç vucuda alınan enerjinin azaltılmasına yöneliktir. Bu amaçla gastrik bypass ameliyatları(hem emilim bozan hem de mide hacim küçültücü) , mide hacim kücültücü ameliyatlar yapılmaktadır verilen fazla kiloların ardından vücudun çeşitli bölgelerinde lokalize olmuş mevcut yağ dokularının uzaklaştırılmasıdır. Bu tedavi estetik cerrahi ağırlıklıdır .
Neden cerrahi tedavi:
Cerrahi tedavi obezite tedavisinde en etkili ve güvenli bir yöntemdir. Çünkü cerrahi tedavi
– hastalara motivasyon katar
– verdikleri kararın ne kadar zor ama ne kadar doğru bir karar olduğunu hatırlatır
-erken dönemde hızlı ve etkili kilo kaybı sağlar
-bu hızlı ve etkili kilo kaybı da kendine olan güveni ve inancı arttırır ve bu da kilo kaybının devamını sağlar
– herşeyden önemlisi obezitenin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu hatırlatır
-diyabet , hipertansiyon , kolesterol yüksekliği , eklem problemleri ,solunum problemleri gibi ek hastalıkların kısa dönem sonrasında ya düzelmesine yada kullanılan ilaçların azaltılmasına yardımcı olur
-özellikle insülin kullanan diyabet hastalarının %30 u gastrik by pass ameliyatlarının ertesi günü insülin kullanımından kurtulur ve bu hastaların %70 i de 6 ay içinde insülin ihtiyacından tamamen kurtulur.
-sonuç olarak morbid obezitede cerrahi tedavi altın standart olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir.
CERRAHİ TEDAVİ SEÇENEKLERİ:
Bu ameliyat seçeneklerini ikiye ayırabiliriz
- KISITLAYICI AMELİYATLAR
- KISITLAYICI VE EMİLİM BOZUCU AMELİYATLAR
KISITLAYICI AMELİYATLAR:
- Mide kelepçesi (gastrik silikon band)
- Tüp mide(sleeve gastrektomi)
- Mide katlama(gastrik plikasyon)
MİDE KELEPÇESİ (GASTRİK SLİKON BAND)
Mide bandı laparoskopik (kapalı ) yöntemle mide girişine 1 cm çaplı bir materyal yerleştirilmesidir. Ancak bu ameliyatla ilgili problemlerin olması , vücuda yabancı cisim konulması ve hasta konforu açısından kliniğimizde bu ameliyat yöntemi uygulanmamaktadır.
TÜP MİDE (SLEVEE GASTREKTOMİ)
Kısaca tüp mide ameliyatı laparoskopik (kapalı) yöntemle karına açılan 5 delik yardımıyla midenin 3 te 2 lik kısmının özel aletler yardımıyla kesilip çıkarılması ameliyatıdır. Bu ameliyat yöntemiyle midenin iştah hormonu salgılayan kısımı çıkartılmış olur ve böylelikle iştah azalır. Mide hacmi küçüldüğü için hastalar erken doyarlar ve böylelikle hızlı ve etkili kilo kaybı sağlanır.
Ameliyat başarısı 1 yıllık zaman zarfında fazla kilonun % 60-70 inin kaybıdır. Yani kilonuz 120 kg boyunuz 160 cm ise fazla kilonuz 60 kilodur ve bunun 36-42 kilosunu bu yöntemle rahatlıkla verebilirsiniz. Tabi eğer ameliyat; spor , ameliyat sonrası diyete uyma gibi yardımcı faktörlerle desteklenirse verilen kilo miktarı da buna paralel olarak artacaktır.
Erken dönemde hızlı kilo kaybı sarkmalara yol açabilir bunun önüne geçmek için spor şarttır. Bizim gözlemlerimize göre sarkmalara karşı en başarılı spor seçeneği yüzmedir. Spor seçeneği olarak yüzmeyi tercih eden hastalarda sarkma ya çok az yada hiç olmadı.
Ameliyat komplikasyonlarına gelince ; unutulmamalıdır ki obezite ameliyatları A grubu büyük ameliyatlardır ayrıca obezitede başlı başına ameliyat için ek sorunlara yol açan hastalık grubudur. Bununla birlikte gelişen anestezi teknikleri ve deneyimli anestesiztlerimizin yardımıyla ameliyat olamayacak hastalar bile başarıyla ameliyatlarını olup taburcu edilmektedir. Yine de bu ameliyatta mide kesilip çıkartıldığı için kesilen kısımlardan kaçak , özel zımbalarla kesilip çıkartıldığı için fazla kesme ve buna bağlı darlıklar gözlenebilir. Bu komplikasyon oranları oldukça düşük olup deneyimli merkezlerde yoka yakındır.
MİDE KATLAMA(SLEVEE GASTRİK PLİKASYON)
Laparoskopik (kapalı) yöntemle karna 5 delik açılarak midenin 3 te 2 lik kısmının pantolon paçası büzer gibi kendi üstüne katlanması ameliyatıdır. Bu yöntemde mide kesilmez özel süturler yardımıyla kendi üstüne katlanır. Bu ameliyat yönteminde de mide hacmi küçültüldüğü , iştah baskılandığı için erken ve etkili kilo kaybı sağlanır. Ayrıca bu operasyon tekniği dönüşümlüdür , yani bu ameliyatı olup kilo veremeyen yada geri kilo alan hastalar bu ameliyatın aynısını , tüp mide ameliyatını yada by pass operasyonlarını tekrar yaptırabilir.
Ameliyat başarısı 1 yıllık zaman zarfında fazla kilonun % 60-70 inin kaybıdır. Yani kilonuz 120 kg boyunuz 160 cm ise fazla kilonuz 60 kilodur ve bunun 36-42 kilosunu bu yöntemle rahatlıkla verebilirsiniz. Tabi eğer ameliyat; spor , ameliyat sonrası diyete uyma gibi yardımcı faktörlerle desteklenirse verilen kilo miktarı da buna paralel olarak artacaktır. Erken dönemde hızlı kilo kaybı sarkmalara yol açabilir bunun önüne geçmek için spor şarttır. Bizim gözlemlerimize göre sarkmalara karşı en başarılı spor seçeneği yüzmedir. Spor seçeneği olarak yüzmeyi tercih eden hastalarda sarkma ya çok az yada hiç olmadı.
Ameliyat komplikasyonlarına gelince ; unutulmamalıdır ki obezite ameliyatları A grubu büyük ameliyatlardır ayrıca obezitede başlı başına ameliyat için ek sorunlara yol açan hastalık grubudur. Bununla birlikte gelişen anestezi teknikleri ve deneyimli anestesiztlerimizin yardımıyla ameliyat olamayacak hastalar bile başarıyla ameliyatlarını olup taburcu edilmektedir. Yine de bu ameliyatta mide kesilip çıkartılmasa bile çok çok az oranlarda kaçak ve darlıklar gözlenebilir. Bu komplikasyon oranları oldukça düşük olup deneyimli merkezlerde yoka yakındır. Mide katlamadaki en büyük sorun ameliyat sonrası başlayan ve ileriki dönemlerde devam edebilen bulantı ve kusmalardır. Bizim takip ettiğimiz hastalarda bu oran %20 ler de olup tamamı müdahale edilmeden düzeldi.
KISITLAYICI VE EMİLİM BOZUCU AMELİYATLAR:
Bu grupta mide by pass operasyonları yer almaktadır. Birden çok gastrik bypass tekniği mevcuttur burada en çok yapılan tekniklerden bahsedilecektir.
ROUX N-Y GASTRİK BY PASS
Bu operasyon da laparoskopik olarak yapılmaktadır. Midenin yemek borusuyla birleştiği kısımdan 30-40 cc hacim bırakılarak geri kalan kesilir ardından ince barsak mide ile birleştirilir safra yolları da daha aşağıdan barsakla birleştirilir. Bu kesme ve birleştirmeler özel kesici kapatıcı aletler yardımıyla yapılır. Bu operasyonlar sonrasında metabolik hastalıklar(diyabet , hipertansiyon , hiperlipidemi , vb) da düzelmeler görüldüğü gibi uzun süren ve etkili kilo kaybıda sağlanır. Halen dünya da obezite cerrahisinde en çok kullanılan operasyon tekniğidir. Etkili kilo vermenin yanında metabolik hastalıklarda da iyileşmeyi sağlar. Ancak bu ameliyatlar geri dönüşümsüzdür( Ancak son yapılan çalışmalarda bu ameliyatlarda başarısızlık durumunda gastrik band takılabileceğini göstermiştir) ve gıda emilimini bozduğu için vitamin ve mineral eksikliklerine yol açar. Yani dışarıdan bu vitamin ve minerallerin takviyesi gereklidir bu nedenle kliniğimizde bu ameliyatı son tercih olarak hastalarımıza önermekteyiz
Bu ameliyat tekniklerinde kilo verme ve verilen kilonun korunumu diğer yöntemlere göre daha başarılıdır. Ayrıca diyabeti olan hastaların diyabetlerinin tedavisinde de 70-85 arasında başarı bildirilmektedir. Diğer obezite ameliyatlarında olduğu gibi bu ameliyatlar sonrasında diyet ve spor gibi ek destekler ile daha etkili ve kalıcı sonuçlar alınabilir.
Bu ameliyatların komplikasyonları kısıtlayıcı ameliyatlara göre daha yüksek oranlardadır. Bu komplikasyonlar; anostomoz kaçakları , stapler hattı kaçakları , dumping sendromu , bulantı , kusma , gaz , ishal , non alkolik karaciğer yağlanması , safra taşı, anostomoz ülserleri vb gibi komplikasyonlardır. Bu komplikasyonlar ve durumlar cerrahi ve medikal yöntemlerle çözülebilir yada hiç görülmeyebilir.
MİNİ GASTRİK BY PASS
Tek anostomoz by pass adıylada anılır çünkü bu ameliyatta mide tüp mide de olduğu gibi kesilerek küçültülür ve ardından küçük mide barsak ansıyla birleştirilerek ameliyat sonlandırılır. Bu ameliyatta da kalıcı , etkili kilo kaybı nın yanında metabolik hastalıklarda da düzelmeler görülür. Bu ameliyat yapılması roux n-y bypass tan kolay kaçak oranları ondan daha az ancak diğer komplikasyonlar açısından benzer sonuçlara sahip ameliyat çeşididir. Bu ameliyatta nispeten geri dönüşümsüz , by pass ların tamamında olduğu gibi emilim bozukluğuna ve mide hacim küçülmesine bağlı olarak kilo verdiren bir tekniktir. Ancak bu ameliyatta da ömür boyu vitamin ve mineral desteği alınması gereklidir.
Bu teknikte de kilo hızlı ve etkili verildiği için diyet ve spor sarkmaların önlenmesi ve uzun dönem başarı için şarttır. Ameliyat komplikasyonları da roux n y gastrik by pass ile benzerdir.
HASTA SEÇİMİ
Kliniğimize obezite için başvuran hastaların yaş , ek hastalıklar ve sosyoekonomik durumu göz önünde bulundurularak hastalarla birlikte operasyon kararı vermekteyiz
Eğer hastamız ;
-genç
– bilinen ek hastalığı yok
– zayıflama için motive olmuş
– obezitenin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunun farkında –
-aşırı tatlı tüketimi olmayan
bu gruptaki hastalara kliniğimizde öncelikle geri dönüşüm şansı olan , ömür boyu vitamin mineral desteği almasını gerektirmeyen KISITLAYICI AMELİYAT grubunu öneriyoruz. Yani tüp mide yada mide katlama bu grup için iyi bir seçenek olacaktır.
Ancak bu grupta olmasına rağmen aşırı tatlı tüketimi olan gruptaki hastalara KISITLAYICI VE EMİLİM BOZUCU ameliyatları yani by pass ları öneriyoruz.
Eğer hastamız;
-orta ileri yaşta
-uzun zamandır insülin almayı gerektiren diyabeti ve ek hastalıkları olan
– diyet ve spor yapma konusunda kendine güvenmeyen
-bunların yanında aşırı tatlı tüketimi olan
Bu gruptaki hastalarımıza KISITLAYICI VE EMİLİM BOZUCU ameliyatlar olan bypass ameliyatlarını önermekteyiz
Eğer hastamız ;
Aşırı kiloluysa yani süper obezse yani boyu 160cm kilosu155 ve üstüyse
bu gruptaki hastalarda 2 aşamalı yöntemi tercih ediyoruz ilk aşamada fazla kilo kaybını sağlamak için tüp mide yada mide katlama ve 1-1,5 yıl sonrasında gastrik by pass ameliyatlarını öneriyoruz.
Bununla birlikte obezite ameliyatlarında hasta seçimi tamamen bireyseldir. Ameliyat seçenekleri tamamen hastalara özeldir ve her hasta için farklı seçenekler vardır. Yukarıdaki bilgiler fikir edinilmesi içindir.
SIK SORULAN SORULAR
Ameliyat ne kadar sürer? ameliyat süresi ameliyattan ameliyata ve kişiden kişiye değişmek üzere 45-240 dk arasında değişmektedir.
Kaç gün yatarım? ameliyat olacağınız gün pazartesi diyelim o gün gelir servisimize yatışınızı yaptırırsınız aynı gün ameliyatınızı olursunuz Salı günü takip için yatırılır diyetinizi alırsınız ve Çarşamba günü taburcu edilirsiniz. Ancak ameliyat gününüz Cuma olursa pazartesi taburcu edilirsiniz
İz kalır mı? Her ameliyatta iz kalır ancak bu ameliyatlar laparoskopik yapıldığı için çok az iz kalır.
Normal hayatıma ne zaman dönerim? Ameliyattan sonraki 3. Gün sonra duş alabilir ve normal hayatınıza dönebilirsiniz
Dikişlerim ne zaman alınacak? Ameliyattan sonraki 7. Gün dikişleriniz alınacak
Pansuman yapılacak mı? Pansuman yapılmasına gerek yoktur
Kaç gün istrahat alabilirim? Hastalarımızın 30 güne kadar istrahat hakları vardır
Spora ne zaman başlarım? 1. Haftadan sonra yürüyüşe 1. Aydan sonrada ağır egzersize başlayabilirsiniz.
Midem genişler mi? Evet mideniz genişleyebilir bu durum çoğunlukla ameliyattan 1-1.5 yıl sonra ve sıklıkla kısıtlayıcı ameliyatlarda görülebilir. Bu zamana kadar ideal kilonuza yaklaşırsınız ve vücudunuz yeni yaşamınıza ayak uydurur ancak tekrar kilo almaya başlarsanız ameliyatınızı bypass a ya da diğer kısıtlayıcı ameliyatlara çevirmek suretiyle bu problemden kurtulabilirsiniz.
Kaç kilo veririm? Kısıtlayıcı ameliyatlarda 1. Yılda fazla kilonuzun (örneğin 160 kilo ve 170 cm boyunuz var kabaca ideal kilonuz 70 kilodur yani fazla kilonuz 90 kilodur) %65-75 ini by passlar da % 75-90 I kadar kilo verebilirsiniz
Ameliyat öncesi yapılması gereken testler
Öncelikle Kocaeli nde yaşayan hastalarımızın tetkiklerini hastanemizde yaptırıyoruz ancak şehir dışından gelecek hastalar için gereken testler;
- Tam kan sayımı hemogram
- Tam kan biyokimyası kolesterol değerleri ve hgb A1c dahil
- Hormon testleri TSH Ft3 Ft4
- Pt aptt kanama testleri
- Sarılık testleri hbs ag, anti hcv, hiv , anti hbs
- Akciğer grafisi
- Solunum fonksiyon testi
- Ekg
- Tüm abdomen usg
- Üst GİS endoskopisi
- Rutin endokrin , anestezi , göğüs hastalıkları konsültasyonları
No Comments
Sorry, the comment form is closed at this time.